HAYATA DAİR SAÇMALAMACALAR VOL2:
Burada anlatılmak istenen ne?
Hani “yazarın bu paragrafta anlatmak
istediği” ya da “şairin bu dizesiyle bize anlatmak istediği”
şeyler vardır ya, o istek kime aittir ki gerçekte? Şairin ya da
yazarın gerçekten hiç anlatma isteği olmuş mudur ki bi'şeyleri?
Ya da “anlatmak istediği” yaftasıyla başlayan cümleler midir
gerçekten anlatmak istedikleri? Ya da kim bu zorlama anlamları
çıkarmaya çalışır ki durduk yere? “Dur bakalım benim
anladığımı herkes anlamış mı?” diye düşünüp de “bunu
bir lise edebiyat kitabına yazayım da millet ne anlamış buradan?”
ya da “benim anladığımı anlayabilmişler mi?” diye gereksiz
bir özgüvene mi kapılır bazıları? “Rahat bırakın ulan şu
adamları. Dertleri olmasa yazarlar mıydı bunca şeyi? Size ne ulan
ne anlatmak istediklerinden. Anlamak isteyen, anlamak istediğini
anlamıştır zaten. İstemeyene de ne diye anlatmaya çalışırsınız
ki başkasının derdini.” diyesiniz gelmez miydi sizin de bu
soruların karşısında hiç sevgili “hyposapiens” okurları?
“sevgili” misiniz, “sevgisiz” misiniz, bilmiyoruz ama hangi
amaçla kullanıyor olursanız olun, eğer bu yazıyı okuyorsanız,
bi' şekilde okumayı bildiğinizi biliyoruz. Neyse daha fazla fikir uçuşmaları yaşamadan, yeri de gelmişken, konuyla ilgili çok güzel bir film
repliği paylaşmadan geçmeyeyim. 1994 yapımı il postino filminde
geçen replik şöyle:

“Neruda: Benim
şiirimle kızı baştan çıkarmışsın.
Postacı: Senin yazdığın şiirle kızı baştan çıkardığım doğru. Ama o şiir sana ait değil.
Neruda: Benim yazdığım şiirin bana ait olmadığını mı söylüyorsun?
Postacı: Evet. Şiir, yazana değil ihtiyacı olana aittir.
Neruda: Bu demokratik fikrini takdir ettim doğrusu.”
Postacı: Senin yazdığın şiirle kızı baştan çıkardığım doğru. Ama o şiir sana ait değil.
Neruda: Benim yazdığım şiirin bana ait olmadığını mı söylüyorsun?
Postacı: Evet. Şiir, yazana değil ihtiyacı olana aittir.
Neruda: Bu demokratik fikrini takdir ettim doğrusu.”
Ve son olarak da şiir demişken ünlü şair ve düşünür "serdar ortaç"'ı anmadan geçmek olmaz. Serdar ortaç.