HAYATA DAİR SAÇMALAMACALAR VOL: 18
Mayıs Mayışığı
Güneşi gören masum insan...
Güneşle ilk karşılaşması çok
dramatiktir aslında bu canlı türünün. Güneş onda bir süre
silinmeyecek izler bırakır. Ne zaman aynaya baksa o ilk
karşılaşmanın hatıralarını görür kendinde. “Amele yanığı”
diye de bilinen emekçilere has bu görünüme, emeksiz sahip olur.
Ayrıca burnunun üzerindeki ve göz altlarındaki kızarıklıklar
da bu ilk karşılaşmanın izleridir. Bu canlı türü, bu dönemde
yeşil alanlara dadanmasıyla da tanınır. Nerede bir sandalye
sığacak kadar bile bir yeşil alan görse, o yeşil alanı,
yenisini bulana kadar bir süre kendisine mesken tutar. Bütün
sorumluluk duygularından kurtulmuş, kendini hormonların
hakimiyetine bırakmış, etrafa çoğu zaman hiçbir şey düşünmeden
boş boş bakmasına rağmen derin bir edebi eser veriyormuş gibi
hisseden, içindeki şişkinliğin bütün gün açık havada soğuk
betona oturmaktan kaynaklı olduğunun farkına varamadan,
yaratıcılıklara gebe yoğun hissiyatlar beslediğini sanan bir
canli türüdür. Bu canlılar her açık hava, güneş, yeşillik
üçlemesini gördüklerinde çay içerek gün içinde 8-10 bardak
kadar çay içip gün sonunda 200promile dayanan bilinçsizlik
durumlarının dehidratasyon ve açlıktan kaynaklandığının
farkına varamaz. Mayıs mayışığının hayatla en büyük sınavı ise
gece uyumaya çalışırkendir. "Yorgan, çarşaf, pencerenin durumu"
şeytan üçgeninde yarı uykulu vaziyette sabaha kadar debelenip durur.
Haydi çayırlara, çimenlere sevgili
hyposapiens okurları.. Tatlı mayışmalar..