bir yaz gecesi rüyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
bir yaz gecesi rüyası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Temmuz 2012 Pazartesi

BİR YAZ GECESİ RÜYASI

HAYATA DAİR SAÇMALAMACALAR VOL 11:




Ankara'nın yaz akşamlarında, kafamı pencereden ne zaman dışarı çıkarsam, hep sokaklarından çakırkeyif bir bira kokusu gelir burnuma. Herkese kokar mı bu bilmem ama benim olgunlaşma yıllarımdan kalma bir lezyon galiba beynimde. Yaz akşamlarının ayrı bir tadı vardır herkesin damağında. Kimine memur balkonlarının atletle karpuz yeme seramonilerini hatırlatır(dibi höpürdetilerek içilmeyen karpuzlar yenmiş sayılmaz), kimine keyifli dost sohbetlerini, kimine yazlık evlerin bahçelerinden gelen okey taşlarının takozla mücedelesinin ve çay kaşığının ince belliyle yaptığı dansın seslerini hatırlatır. Ayrı bir kokusu vardır yaz akşamlarının. Serin, huzurlu, dingin ve mutlu bir kokusu vardır. Kişisel gelişimin her bakımdan tavan yaptığı dönemlerdir yaz akşamları. Bütün yıl birfiil günü gününe aileler tarafından takip edilen kışlık dizilerin, tekraraları esnasında yapacak hiçbir şey bulamamanın verdiği sıkıntıyla bir an maruz kalınarak müptelası olunduğu saatlerdir. Balkona çıkarılan 37 ekran tvlerin seslerinin karıştığı apartman ailelerinin, saksıya ektiği fesleğenlere sürekli birilerinin dokunmasını isteyen ve bu vesileyle gelen kokunun akabinde ektiği fesleğen ve diğer çiçeklere övgü almak isteyen annelerin, sivrisinek meydan muharebelerinde galip gelme hırsıyla bütün sinek ilacını etrafa boca eden babaların haklı gururunun, testosteron ve östrojen patlaması yaşayan ergenliğe girme çabasındaki gençlerin etrafı kesen bakışlarının, ergenlikle işi bitmiş yetişkin ama ailesine göre hala evin küçük çocuğu olan bireylerin, artık bu bakış açısını dert etmeden dış dünyayla yüzleşerek ne kadar az şey bildiğini görüp, kendini geliştirme ve bir yazda tüm kitapları okuma, tüm filmleri izleme çabalarının mevsimidir yaz akşamları. Benim ve bana benzer birçok öğretmen çocuğu için de öğretmenevi bahçesidir yaz akşamları. Anne ve babanızın öğretmen arkadaşlarının kalabalığından sıyrılan akranlarınızla yeni tanışma ve sıkıntılı kaynaşma saatlerinin ardından ıslak çimen kokan bahçede saklambaç, yakalambaç oynama saatleridir. Öğretmen evi bahçesinden "çaykur emekli öğretmenler korosu" şeklinde yükselen çay karıştırma sesleridir yaz akşamları. Sokakatan gelen çocuk sesleri hiç değişmez sanki, her yaz aynı sesler, aynı zamanda, aynı sözcüklerle, aynı tonda yazın gelmesiyle doldururverir sokakları. Şimdi pencereden dışarı kafanızı çıkarıp bu seslere kulak verin. Çocukluğunuzun seslerini duyarsınız belki siz de. Yok be öyle bişey yapmayın tabi ki de. “Oluum saat kaç oldu sizin eviniz yok mu, keserim topunuzu, gidin evinize başım şişti” diyip gönül rahatlığıyla tvnin karşısında sahte haberlerlerin, magazin programlarının, tekrara dizilerinin karşısında sıcakta mayışın. Neyse ki ilk fikir cazip gelen insanlar da var. İkinci fikri beğeneneler, iyi ki onlar da var, yoksa çekilmezdi hayat valla. Şimdi SMS'e sarılma zamanı haydi Türkiyem gel gaza. İlk fikir diyenler İ, ikinci fikir diyenler ise İ yazıp 1234'e SMS atsınlar. Unutmayın acun ve benzerleri sayenizde zengin olacak. Onların çorbasında sizin de tuzunuz olsun. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan bu günlerde... neyse daha fazla saçmalamadan sıcağın mayışıklığına kendimi bırakıyorum sevgili okur. İyi yapış yapışmalar.
Share:
Scroll To Top